Sanal Gerçeklik
Sanal Gerçeklik

Sanal Gerçeklik (VR), simüle edilmiş bir ortam oluşturmak için bilgisayar teknolojisinin kullanılmasıdır. Geleneksel kullanıcı arayüzlerinden farklı olarak, VR kullanıcıyı bir deneyimin içine yerleştirir. Önlerinde bir ekran görmek yerine, kullanıcılar kendilerini kaptırır ve 3D dünyalarla etkileşime girebilir. Görme, duyma, dokunma, hatta koku alma gibi olabildiğince çok duyuyu simüle ederek, bilgisayar bu yapay dünyaya açılan bir bekçiye dönüştürülür. Neredeyse gerçek VR deneyimlerinin tek sınırı, içeriğin kullanılabilirliği ve ucuz bilgi işlem gücüdür.

Sanal Gerçekliğin hemen tanınan bileşeni başa takılan ekrandır (HMD). İnsanlar görsel varlıklardır ve görüntüleme teknolojisi genellikle sürükleyici Sanal Gerçeklik sistemleri ile geleneksel kullanıcı arayüzleri arasındaki en büyük farktır. Örneğin, CAVE otomatik sanal ortamları, sanal içeriği oda büyüklüğündeki ekranlarda aktif olarak görüntüler. Üniversitelerdeki ve büyük laboratuvarlardaki insanlar için eğlenceliyken, tüketici ve endüstriyel giyilebilir ürünler vahşi batıdır. Ortaya çıkan çok sayıda donanım ve yazılım seçeneğiyle, giyilebilir cihazların geleceği gözler önüne seriliyor, ancak henüz bilinmiyor. HTC Vive Pro Eye, Oculus Quest ve Playstation VR gibi konseptler başı çekiyor, ancak Google, Apple, Samsung, Lenovo gibi oyuncular ve yeni daldırma ve kullanılabilirlik seviyeleri ile sektörü şaşırtabilecek diğerleri var. Kim öne çıkarsa çıksın, bir oturma odasında, ofiste veya fabrika katında çalışabilen kask boyutunda bir cihaz satın almanın basitliği, Sanal Gerçeklik teknolojileri söz konusu olduğunda HMD'leri merkez sahne haline getirdi.

Sanal Gerçeklik ile Artırılmış Gerçeklik arasındaki fark nedir?

Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik aynı madalyonun iki yüzüdür. Artırılmış Gerçekliği gerçek dünyada tek ayakla VR olarak düşünebilirsiniz: Artırılmış Gerçeklik, gerçek ortamda yapay nesneleri simüle eder; Sanal Gerçeklik, yaşamak için yapay bir ortam yaratır. Artırılmış Gerçeklikte bilgisayar, bir kameranın konumunu ve yönünü belirlemek için sensörler ve algoritmalar kullanır. AR teknolojisi daha sonra, bilgisayarda oluşturulan görüntüleri bir kullanıcının gerçek dünya görüşünün üzerine yerleştirerek, 3B grafikleri kameranın bakış açısından göründükleri gibi işler.

Sanal Gerçeklikte, bilgisayar benzer sensörler ve matematik kullanır. Bununla birlikte, fiziksel bir ortamda gerçek bir kamerayı konumlandırmak yerine, kullanıcının gözlerinin konumu simüle edilmiş ortamda bulunur. Kullanıcının kafası dönerse, grafikler buna göre tepki verir. Sanal nesneleri ve gerçek bir sahneyi birleştirmek yerine, VR teknolojisi kullanıcı için ikna edici, etkileşimli bir dünya yaratır.